San Quentin 2 Death Row: Adrenalin Dolu Bir Macera!

yazar:

kategori:

San Quentin’in sisli sokaklarında gezinen çoğu insan, bu mahallenin arkasında yatan karanlık sırları iyi bilir. Fakat bu sırlara ve heyecana gözünü kırpmadan dalanlar arasında, henüz masum görünümlü bir kahraman vardır. Adı Halil olan bu adam, San Quentin 2 Death Row: Adrenalin Dolu Bir Macera! diye anılan o ünlü ve tehlikeli öykünün baş karakteri olacağını daha o sabah uyanırken tahmin bile edemezdi. Uzun süredir karanlık işlere bulaşmaktan uzak duran Halil, bir gün, gözünü açtığında kendini bu sisli sokağın ortasında bulmuştu. Gençliğinde yaptığı ufak tefek hatalardan dolayı hapse girip çıkanların anlattıkları, San Quentin’in efsanesini ona fısıldamış; karanlık, kaotik ve adrenalini yüksek bir dünyanın kapılarını araladığını haber vermişti. Ancak Halil’in, bu karanlık dünyanın içinde kendisini bekleyen asıl sürprizin, Holeyy adında gizli bir kumarhane olduğundan haberi yoktu.

Sokağın köşesinde duran neon ışıklı levhalara, duvarlardaki grafitilere, arka planda duyulan uzak çığlıklara kulak kabartan Halil, San Quentin’e alışmaya çalışırken aynı zamanda tüm bu karmaşada ne aradığını da sorguluyordu. Günün ilk saatlerinde tanıştığı eski bir mahkûm, ona “San Quentin 2 Death Row” ifadesinin sadece ölüm sırasındaki mahkûmları değil, aynı zamanda buradaki hayatta kalma mücadelesini de simgelediğini söylemişti. Öyle ki bu semtte her an ölümle burun buruna gelmek işten bile değildi. Halil, duyduğu hikâyelerle tüyleri diken diken olmuş halde ilerlerken, kulak misafiri olduğu bir sohbet onun tüm kaderini değiştirecekti.

Duvara yaslanmış iki adam, gizlice fısıldaşıyorlardı. Konuştukları şey “Holeyy” isimli bir kumarhane hakkındaydı. Bu kumarhane öyle sıradan bir yer değildi; sözde şehirdeki en gizli, en şaşaalı mekân olduğu söyleniyordu. İçeriye girmek için “holeyy giriş” şifresine sahip olman, hatta mümkünse “holeyy güncel giriş” bilgilerini düzenli takip etmen gerekiyordu. Çünkü Holeyy, her gece yer değiştirebilecek kadar hareketli bir yerdi ve kapılarının hangi sokak arasından açılacağı belli olmazdı. Üstelik giriş yaptıktan sonra yeni gelenlere “holeyy deneme bonusu” adı altında küçük bir avans veriyorlardı. Bu avansla oynanan ilk el, kimi zaman ömür boyu bağımlılık yaratabilecek kadar büyük kazançlar sağlayabiliyordu. Bu söylenti dilden dile dolaşıyor, Holeyy’i yarı efsanevi bir yer hâline getiriyordu.

Halil, bu duyduklarından etkilenmişti. Hayatının son yılları hayal kırıklıklarıyla geçmiş, bir çıkış yolu arayan adam, belki de şansını bir kez daha denemesi gerektiğini düşündü. Ancak “San Quentin 2 Death Row: Adrenalin Dolu Bir Macera!” ifadesi aklından çıkmıyordu. Çünkü bu maceranın bir parçası olmak, aynı zamanda büyük bir tehlikeye atılmak demekti. Kulağına fısıldananlar, kumarhaneye adım atmak için gereken “holeyy giriş” şifresinin herkese verilmeyeceği yönündeydi. Herkesin peşinde olduğu bir hazinenin kilit noktasına benziyordu bu şifre. Korku ve heyecan Halil’in kalbini aynı anda sıkıştırıyordu. Belki hayatını baştan sonra değiştirecek büyük bir servet kazanabilir ya da tehlikeli insanların hedefi haline gelebilirdi.

Şehrin biraz daha içine doğru yürüdükçe binalar yıkıntıya dönüşüyor, karanlık köşelerde maskeli tipler beliriyordu. Halil, San Quentin’deki atmosferi daha önce hiç deneyimlememişti. Buradaki insanlar hayatta kalmak için her türlü riski almaya hazır gibiydi. Kah gangsterlerin arasında kalan masumlar, kah karanlık sokaklarda pusuya yatan ödül avcıları… Hepsi Halil’e bakıyor, onun “dışarıdan gelen biri” olduğunu seziyorlardı. Halil, yorgun ayaklarıyla ilerlerken içinden hep aynı soruyu geçiriyordu: “Bu Holeyy’i gerçekten bulmak istiyor muyum?” İçindeki heyecan, korkuyu bastırdığında cevabı “evet” oluyordu. Kaybedecek çok şeyi olmayan herkes gibi, o da belki büyük riskler alarak yepyeni bir sayfa açabileceğini düşünüyordu.

Günün ilerleyen saatlerinde Halil, bir lokantada oturup soğuk bir çorbayı yudumlarken, yan masada oturan genç bir kızın cep telefonundaki ekran dikkatini çekti. Ekranda açık olan bir sohbet uygulamasında “holeyy güncel giriş” linki dikkatini çekiyordu. Kız, adeta dijital bir ağ üzerinden Holeyy’ye ulaşmaya çalışıyordu. Halil de bu vesileyle sohbete dahil oldu, kendini tanıttı. Kızın adı Mia idi. Belli ki Mia, uzun süredir bu yeraltı kumarhanesine erişmek istiyor, “holeyy deneme bonusu” ile başlangıç yapmanın avantajlarını öğrenmeye çalışıyordu. Fakat bu linkler sık sık değişiyor, takip etmesi zor bir hal alıyordu. Mia, Halil’e güveneceğine dair bir hisse kapıldı ve telefonundaki bilgileri onunla paylaştı. “Belki beraber gidebiliriz,” dedi. “Yanımda birisi olursa daha güvende hissederim.”

Halil bu teklifi kabul etti. İkisi de San Quentin’in sert sokaklarında yalnız dolaşmaktansa birbirlerine destek olmanın daha akıllıca olacağına karar verdiler. Mia, oldukça zeki ve atik biriydi. Halil ise cesur ve hızlı düşünme yeteneğine sahipti. Birbirlerini tamamlıyor gibiydiler. “holeyy güncel giriş” sayfasını sık sık güncelleyerek, Holeyy’nin bu gece hangi binada faaliyet göstereceğini öğrenmeye çalıştılar. Saatler sonra nihayet bir bilgi sızdı: Eski bir depodan bahsediliyordu. Depo, şehrin güney tarafında, karanlık ve kimsenin uğramadığı bir mahallede bulunuyordu. Giriş şifresi olaraksa, “Ares Mührü” adında esrarengiz bir kelime öbeğinden bahsediliyordu.

Akşam çökmeden Mia ve Halil, ellerindeki haritaya bakarak eski depoya doğru yola çıktılar. Yol boyunca “San Quentin 2 Death Row” efsanelerini, buradan kurtulabilen insanların hikâyelerini konuştular. Kimi, kumarhaneye girip büyük miktarda para kazanmış, ardından şehirden kaçarcasına uzaklaşmıştı. Kimiyse, orada oynanan yüksek bahisli oyunlardan birine kapılıp tüm servetini ve hatta canını kaybetmişti. Holeyy kumarhanesi, kazanma ve kaybetme arasındaki çizgiyi böylesine keskin tutuyordu. Yolda, Mia’nın elindeki telefona sürekli bildirimler geliyor, “holeyy güncel giriş” adresi birkaç kez değişiyordu. Neyse ki Mia, bu hızlı değişimleri takip etme konusunda iyiydi. Halil ise etraftaki olası tehlikeleri gözlüyor, takip edildiklerine dair bir belirti olup olmadığını anlamaya çalışıyordu.

Depoya vardıklarında, dışarıdan bakıldığında terk edilmiş izlenimi veren koskoca bir binayla karşılaştılar. Kapıdaki iki koruma, onları süzerek gözlerini ayırmadan izliyordu. Mia, korumalardan birine eğilip “Ares Mührü” diye fısıldadı. İkilinin kimliklerini inceleyen korumalar, kapının hemen yanındaki gizli bir panele şifreyi girdiler. Panelin yanındaki kırmızı ışık yeşile döndüğünde, içeriden mekanik bir ses duyuldu ve ağır depo kapısı açıldı. Mia ve Halil, hafifçe birbirlerine bakıp güven vermek istercesine gülümsediler. İçeri girdiklerinde, bambaşka bir dünya ile karşılaştılar. Terk edilmiş bir depodan çok, lüks bir kulüp atmosferi vardı. Rengârenk ışıklar, gümüş tepsilerde sunulan içecekler, şık giyimli insanlar… Hepsi, Holeyy efsanesini doğrular nitelikteydi.

Kumar masalarının sıralandığı salona geçer geçmez, Mia ve Halil’in ilk işi “holeyy deneme bonusu” almak oldu. Görevli, yeni üyelere özel bir kart uzattı ve “Bu bonus, sadece ilk eliniz içindir. Kazanırsanız, tüm dünyanız değişebilir. Kaybederseniz, ikinci bir şansınız olmayabilir,” diye uyardı. Bu sözler, “San Quentin 2 Death Row: Adrenalin Dolu Bir Macera!” ifadesinin yansımalarını adeta gözler önüne seriyordu. Çünkü burada her şey yüksek risk ve yüksek ödül üzerine kuruluydu. Halil ve Mia, rulet masasına oturduklarında derin bir nefes aldılar. İlk bahislerini yapmadan önce, Mia elini Halil’in omzuna koydu ve fısıldadı: “Bunu başarabiliriz.” Halil, başını salladı ve “holeyy deneme bonusu” ile gelen tüm fişleri rulet masasına koydu. Top döndü, döndü… Kalpleri neredeyse duracak kadar hızlı atıyordu. Kısa bir an, zaman adeta yavaşladı. Ardından top, siyah 13 üzerinde durdu.

Kazandıklarını duyduklarında, ikisi de sevinç çığlıkları attı. Masadaki diğer oyuncular hayretle onlara baktı. Görevli, bonus fişlerinin üzerine eklenen müthiş miktardaki kazancı hesaplayıp Halil’in önüne yığdı. Bu, gerçekten de azımsanmayacak bir meblağdı. Kısa sürede, Mia ve Halil çevrelerinde dönen komploları sezer gibi oldular. Kazandıkça, etraflarını saran bakışlar daha da keskinleşiyordu. Holeyy’nin “holeyy giriş” ve “holeyy güncel giriş” bilgilerini elinde tutanların nasıl zenginleşebildiğini, aynı zamanda nasıl büyük bir tehlikeyle burun buruna kalabileceğini çok net hissettiler. Çünkü bu kadar büyük bir kazanç, yeraltı dünyasının ilgisini çekiyordu. Aniden kulisin arkasından beliriveren takım elbiseli bir adam, Mia ve Halil’in yanına yaklaştı. “Lütfen benimle gelin,” diye buyurgan bir sesle konuştu. İstemeye istemeye adamı takip ettiler.

Derin koridorlardan geçerken, Holeyy’nin akıl almaz büyüklüğü karşısında şaşkınlıkları arttı. Birçok özel oda, VIP alanlar, sıkı korunan kapılar… Yeraltı kumarhanelerinin en tehlikelisinin burası olduğuna şüphe yoktu. Takım elbiseli adam, onları loş ışıklarla aydınlatılmış bir odaya soktu. Odanın ortasında, uzun bir masanın başında oturan, beyaz saçlı ve buz gibi bakışlara sahip bir adam vardı. Kendini “Holeyy’nin Sahibi” olarak tanıttı. Büyük bir kazanç elde etmiş misafirlerle tanışmayı sevdiğini söyledi. Sert bir yüz ifadesiyle devam etti: “San Quentin 2 Death Row’a hoşgeldiniz. Burada özgürsünüz, ama bu özgürlüğün bir bedeli var. Kazancınız büyük, tehlikeniz de büyük. Şimdi soruyorum, daha fazlasını kazanmak ister misiniz? Yoksa paranızı alıp gidecek misiniz?”

Mia ve Halil, göz göze geldiler. Bir yanda büyük bir servete giden kapı aralanıyordu. Diğer yandaysa risk, belki ölüme kadar uzanabilecek bir maceraya davetiye çıkarıyordu. “holeyy deneme bonusu” ile gelen zafer sarhoşluğu, akıllarını biraz bulandırmıştı. Halil öne atılıp konuştu: “Biz buraya bir şans denemek için geldik. Evet, kazandık. Ama bunu koruyabilmek de istiyoruz.” Beyaz saçlı adam, şeytani bir sırıtışla onayladı. “Öyle olsun,” dedi. “Ama buradan öylece çıkabileceğinizi sanmayın. Şehirdeki herkes, elde ettiğiniz paranın peşine düşecek. Hem kurtulmanız hem de gerçekten özgürlüğe kavuşmanız için San Quentin’in karanlık sokaklarında sizi bekleyen son bir sınav var. Buradan sağ çıkmayı başarırsanız, istediğinizi elde edersiniz. Aksi halde, bu maceranın yeni kurbanları olursunuz.”

O gece Mia ve Halil, Holeyy’nin içinde uzun saatler geçirdiler. Daha fazla risk almadılar, zira kazançlarını da kaybetmekten korkuyorlardı. Kumarhane sahibi, onlara bu geceyi orada geçirmelerini önerdi. Dışarıda bekleyen tehlikeler, kazandıkları meblağın kokusunu almış insanlarla doluydu. Koridorlara döndüklerinde Mia, Halil’e döndü ve “Ya tüm bunlar bir tuzaksa?” diye sordu. Halil, “Belki de tuzak, belki de gerçek fırsat. Ama artık geriye dönüş yok,” diye cevapladı.

Sabahın ilk ışıkları San Quentin’in harap sokaklarına vururken, ikili kumarhaneden sessizce çıktı. Gürültülü partilerin sona erdiği, gecenin artığı yorgunluk hâlâ havada asılıydı. Holeyy, bir kez daha yer değiştirmek üzere kapanıyordu. “holeyy giriş” kapıları kapandığında, kim bilir bir sonraki “holeyy güncel giriş” adresi neresi olacaktı? Mia ve Halil, her şeylerini riske atarak girdikleri bu maceradan ellerinde önemli bir kazanç, ama aynı zamanda büyük bir belirsizlikle ayrıldılar. Şehrin kuytu köşelerinden yükselen fısıltılar, onların boy gösterdiği yeni bir söylentiye dönüşmeye başlamıştı bile. Artık herkes, Holeyy’de büyük vurgun yapan bu iki yabancıyı konuşuyor, “San Quentin 2 Death Row: Adrenalin Dolu Bir Macera!” efsanesine yeni bir sayfa ekleniyordu.

Karşılaştıkları onca zorluğa rağmen, Mia ve Halil için asıl tehlike henüz başlıyordu. Kazandıklarını ellerinde tutmak, onlara musallat olacak karanlık güçlere direnmek zorundaydılar. Fakat geriye dönüp baktıklarında, bu tehlikeli ve adrenalin dolu yolculuğa atılmasalar, hayat boyu “acaba ne olurdu?” sorusuyla yaşayacaklarını da biliyorlardı. Holeyy, “holeyy deneme bonusu” gibi cazip fırsatların ötesinde, insanlara kendi kaderlerini ellerine alabilmeleri için bir sahne sunuyordu. Bu sahnede kahraman olmak da mümkündü, kurban olmak da.

İkili, San Quentin’in çorak sokaklarında ilerlerken, arka planda polis sirenleri, uzak çığlıklar ve karanlık gölgelerin fısıltıları yankılanıyordu. Bu tehlikeli yol, onları ya ömür boyu sürecek bir maceraya ya da kısa bir serüvenin hazin sonuna götürecekti. Her ikisi de başlarına gelecekleri kabullenmişti. Birbirlerine destek olmak, birlikte hareket etmek, belki de en büyük silahlarıydı. Böylece “San Quentin 2 Death Row: Adrenalin Dolu Bir Macera!” bitmek yerine, yeni bir perdesini açıyordu. Holeyy’nin kapıları kapansa da onun efsanesi sürüyor, “holeyy giriş” ve “holeyy güncel giriş” bilgilerini arayanlar, Mia ile Halil’in izini sürmeye başlıyordu. Şehirdeki herkes, “Acaba sonraki büyük vurgun kimden gelecek?” diye beklerken, Mia ve Halil çoktan arka sokaklarda kaybolup gözden çıkmışlardı.

San Quentin’de yeni bir gün, yeni bir macera, yeni bir hikâye demekti. Fakat bu defa hikâyenin kahramanları, kazandıkları bir servet ve ödenmesi gereken bedellerle birlikte yola devam ediyordu. Belki o gece elde ettikleri servet, onlara özgürlüğün kapısını aralayacaktı. Belki de başlarına açacakları yeni belaların habercisi olacaktı. Ancak tek bir gerçek vardı: Artık asla eski hayatlarına dönemeyeceklerdi. Kader, onları Holeyy’nin yüksek risk, yüksek kazanç masalarında mühürlemişti. San Quentin 2 Death Row hikâyesi, böylece yepyeni bir boyuta taşınmış, Holeyy efsanesi de bu karanlık şehrin duvarlarına kazınmıştı. Ve herkes fısıldaşmaya devam ediyordu: “Holeyy, holeyy giriş, holeyy güncel giriş, holeyy deneme bonusu… Bu dört kelime, kaderini değiştirmeye yetebilir. Yeter ki cesaretin olsun.”

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir